Allah’ın merhameti

Muhammed Suresi.36
اِنَّمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَاِنْ تُؤْمِنُوا وَتَتَّقُوا يُؤْتِكُمْ اُجُورَكُمْ وَلَا يَسْپَلْكُمْ اَمْوَالَكُمْ ﴿٣٦-٤٧﴾؛

Muhammed Suresi.37
اِنْ يَسْپَلْكُمُوهَا فَيُحْفِكُمْ تَبْخَلُوا وَيُخْرِجْ اَضْغَانَكُمْ ﴿٣٧-٤٧﴾؛

Muhammed Suresi.36:
47.36: Bu dünya hayatı, bir oyundan ve geçici bir eğlenceden ibarettir: ama eğer (Allah’a) inanır ve O’na karşı sorumluluk bilinci duyarsanız size (hak ettiğiniz) her türlü ödülü bağışlayacaktır. Dikkat edin! O sizden sahip olduğunuz bütün varlıkları (kendi davası uğrunda feda etmenizi) istemez; (çünkü,) O her şeyinizi isteseydi ve sizi zorlasaydı (onlara) cimrice sarılırdınız ve böylece sizin ahlaki zaaflarınızı ortaya çıkarmış olurdu. (Muhammed Esed)

Vitir namazı, kelimenin kökü

وتر وَتَرَ 
geniş zamanlı 
يَتِرُ 
fiilimsi 
وَتْرٌ 
وَتَرَهُ 
ve 
اَوْتَرَهُ 
: Onu (bir sayıyı) tek yaptı; bir ve daha fazlası değil; onu bir tek sayı yaptı. 
وَتَرَهُ مَالَهُ 
: Malları bakımından onu kayba uğrattı. 
وَ الشَّفْعِ وَ الْوَتْرِ 
: Çifte ve teke andolsun (89:3) 
وَتَرَهُ حَقَّهُ 
: Onu hakkı bakımından kayba veya zarara uğrattı, eksiltti; onu mahrum etti ya da onu o şeyden bütünüyle veya kısmen yoksun bıraktı veya elinden aldı. 
وَ لَنْ يَتِرَكُمْ اَعْمَالَكُمْ 
: Sizin amellerinizi asla eksiltmeyecektir. (47:35) 
وَاتَرَ الْخَبَرَ 
: Havadislerin peş peşe veya her ikisi arasında küçük bir zaman ile gelmesini sağladı. 
تَوَاتَرَ 
: O şey ardışık idi veya aralıklarla böyle idi. 
مُتَوَاتِرٌ 
: Ardışık, fakat küçük aralıklarla, nitekim şu sözcükten bu şekilde ayrılmaktadır: 
مُتَتَابِعٌ 
جَائُوا تَتْرَى 
: Peş peşe, art arda, veya aralıklarla geldiler. 
ثُمَّ اَرْسَلْنَا رُسُلَنَا تَتْرًا 
: Sonra peş peşe Resullerimizi gönderdik (23:44) 
وَتْرٌ 
ve 
وِتْرٌ 
: Tek; tek; yalnızca; bir ve daha fazlası değil; tek. 
وَتِيرَةٌ 
: Bir eylem veya davranış yolu, istikameti, biçimi veya tarzı. وَتَرَ- يَتِرُ- 
وَتْرًا 
Eksiltmek, kısmak. 
الوتْرُ 
Tek. 
الوَتْرِ 
89/3 (Tek ve çift olan eşyalar yahut tekli ve çiftli geceler, tek sayılı ve çift sayılı on gece) 
تَتْرٰى 
(Aslı: وَتْرٰى) Birer birer, teker teker, gurup gurup, birbiri arkasından, peşpeşe.

فَلَا تَهِنُوا وَتَدْعُوا اِلَى السَّلْمِ وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ وَاللّٰهُ مَعَكُمْ وَلَنْ يَتِرَكُمْ اَعْمَالَكُمْ ﴿٣٥-٤٧﴾؛

Muhammed Suresi.35:
47.35: Böylece, (adil bir dava uğrunda mücadele ettiğinizde) korkup gevşemeyin ve barış için yalvarıp yakarmayın! Allah sizinle beraber olduğuna göre (sonunda) mutlaka siz üstün geleceksiniz ve O, sizin (iyi ve güzel) fiillerinizi zayi etmeyecektir. (Muhammed Esed)

İbretlik bir ifade

Kur’an’da bir defa geçen kelimeler

Ölüm

Modern hayat ölüm düşüncesinden uzaklaşmayı emreder

اَمْ حَسِبَ الَّذٖينَ اجْتَرَحُوا السَّيِّپَاتِ اَنْ نَجْعَلَهُمْ كَالَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَوَاءً مَحْيَاهُمْ وَمَمَاتُهُمْ سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ ﴿٢١-٤٥﴾؛

Casiye Suresi.21:
45.21: Yoksa kötülük işleyenler, kendilerini, inanıp salih amel işleyenler gibi kılacağımızı; hayatlarının ve ölümlerinin bir olacağını mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar! (Diyanet Meali)

Tolstoy’dan

Tekvin Kitabı’nın altıncı bölümünde, tufandan önce Allah’ın
insanlara Kendisine kulluk etmeleri için verdiği ruhun onlar tarafından nasıl kendi nefsaniyetleri için kullanıldığını gördüğü
anlatılır. Allah öylesine gazaba gelir ki, onları yarattığına teessüf eder ve onları toptan yok etmeden önce insanın hayatını 120 yılla sınırlamaya karar verir.

İncil’e göre Allah’ı gazaba getirerek insan hayatını kısalttıran şey bugün Hıristiyanlar arasında vuku buluyor.

CİNAS/ الجناس / Belâgatın bedî‘ kısmında yer alan bir söz sanatı.

Bir diğer örnek de,
“Hükümdar bağış yapan cömert bir kişi değilse onu bırak, çünkü devleti gidicidir, pâyidar olamaz”
(إذا ملك لم يكن ذا هبة فدعه فدولته ذاهبة) beytidir.
Burada cinasın birinci unsuru, “sahip ve mâlik” anlamındaki “zâ” ile “bağış” anlamına gelen “hibe” kelimelerinden meydana gelmiştir; ikincisi ise “gitmek” anlamındaki “zehâb” masdarının ism-i fâili olan “zâhibe”dir.
kaynak: DİA

Война и мир

В плену, в балагане, Пьер узнал не умом, а всем существом своим, жизнью, что человек сотворен для счастья, что счастье в нем самом, в удовлетворении естественных человеческих потребностей, и что все несчастье происходит не от недостатка, а от излишка; но теперь, в эти последние три недели похода, он узнал еще новую, утешительную истину – он узнал, что на свете нет ничего страшного. Он узнал, что так как нет положения, в котором бы человек был счастлив и вполне свободен, так и нет положения, в котором бы он был несчастлив и несвободен.

Koronavirüsten 4 Kat Daha Ölümcül

Sağlık sorunlarına yol açan sigara kullanımı, her yıl dünya genelinde 8 milyon, Türkiye’de ise 80 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Koronavirüs sürecinde de kullanımı tartışılan sigaranın zararlarına yönelik araştırmalar sürüyor. Salgın döneminde sigara kullanımının vücuda virüsün daha kolay girişine neden olduğu ileri sürülürken hastalığın ağır seyri ve ölümlere neden olduğu da kayıtlara geçti.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dahili Tıp Bilimleri Aile Hekimliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Sanem Karaca, sigaranın zararları ve koronavirüs dönemindeki durum ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

‘Her 15 Dakikada Sigara İçen 2 Kişiden 1’i Ölüyor’

‘Vücuda Virüs Girişini Kolaylaştırıyor’

‘Sigara Dumanının Bulaştığı 100 Kişiden 10’u Hayatını Kaybediyor’

‘Her 15 Dakikada Sigara İçen 2 Kişiden 1’i Ölüyor’

Türkiye’de sigara kaynaklı ölüm sayısının koronavirüsten ölenlere oranla 4 kat daha fazla olduğunu söyleyen Dr. Sanem Karaca, “Tüm dünyada sigara ve diğer tütün ürünlerine baktığımızda yılda yaklaşık 8 milyon kişinin sigara ve sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle öldüğünü gözlemliyoruz. Bizim ülkemiz için verileri değerlendirdiğimizde, yılda yaklaşık sigaradan 80 bin kişi ölüyor. Bu rakamları günlük olarak düşündüğümüz yaklaşık 223 kişi sigaradan ölüyor. Koronavirüsten ölen kişilere bakacak olursak yaklaşık bir yıllık süre içerisinde 26 bin civarında ölüm gerçekleşti. Bunun ülkemizde sigara nedeniyle ölümlerini değerlendirdiğimizde koronavirüsten ölen insan sayısının 4 katı. Bu da demektir ki her 15 dakikada sigara içen 2 kişiden 1’i ölüyor. Korona daha önce hiç bilmediğimiz bir durum ve biz de tüm dünya gibi bu durumu şaşkınlıkla karşıladık” dedi.

‘Vücuda Virüs Girişini Kolaylaştırıyor’

Sigara kullanımının virüslerin vücuda girişini kolaylaştırdığını belirten Dr. Karaca, şöyle konuştu:

“Genel çerçevede koronavirüs ile sigara kullanımını düşündüğümüzde, sigara kapı reseptörleri dediğimiz reseptörlerimizin ki aynı zamanda virüsün vücudumuza geçmesine kolaylaştıran reseptörlerdir bunlar. Bu reseptörlerin sayısını artıyor. Bu şekilde koronavirüs vücudumuza daha kolay geçer ve hastalığın daha ağır seyretmesine sebep olur. Bu da daha fazla ölüme neden olabilir. Sadece sigaranın kendisinin riskleri dışında biliyoruz ki sigara içicilerinde akciğerlerde, kalp damar sisteminde hasarlar oluşturabiliyor. Sigara, tansiyon diyabet, kalp ve kanser gibi hastalıklarda çok önemli bir etken. Koronavirüste en sık akciğerleri sevmekle birlikte yine sistemlerimizin birçoğunda hasara neden olmuş oluyor. Hasarlı bir zeminde koronanvirüsün daha ağır seyretmesi takdir ederiniz ki daha fazla oluyor. Tabi ki bu konuda bilimsel çalışmalar maalesef ki yeterli değil. Koronavirüsün varlığının sigara kullanımını artırdığı ya da azalttığı konusunda henüz bir netleşme yok. Ama bu dönem sigara bırakma kararı almak için en uygun zaman. Çünkü içmeyi bıraktığınız ilk 15 dakika içinde sigaranın içinde bulunan 7 binden fazla zehir vücudunuzda değişikliğe başlıyor. Yani bunun için geç kalınmış bir süreç yok. Ne kadar erken bırakılırsa o kadar faydasını görebiliriz.”

‘Sigara Dumanının Bulaştığı 100 Kişiden 10’u Hayatını Kaybediyor’

Sigaraya başlamayı engellemenin önemli olduğunu vurgulan Dr. Karaca, “Özellikle gençler ve kadınlar üzerine sigara ile ilgili çok fazla politika, reklam ve düzenlemeler yapılıyor ve bunlar insanların sigaraya başlamamaları için motive etmeye çalışıyor. Sigara sadece içen kişiye değil dumanı ile çevresindekilere de ciddi zararlar veriyor. Sadece çevreye yayılan dumandan 100 kişiden 10’u sağlıklı ve sigara içmiyor da olsa buna bağlı ölerek ölüyor. Korona sürecinde ailelerimizi ve sevdiklerimizi korumaya çalıştık ve onlara virüs bulaşmaması için elimizden geleni yaptık. Ama içtiğimiz sigaranın etrafa yayılan dumanıyla biz onları zehirlemeye ve hastalık için bir ortam yaratmaya devam ediyoruz. Çevremizde dumanının bulaştığı mobilya, perde araç içerisi gibi yerleri solumaya maruz kalanlarda da hastalık için bir yatkınlık oluşuyor. Bu nedenle sigaraya başlamamak kadar bırakmak da çok önemli” diye konuştu.

kaynak: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

Bana mealini söyle, sana cemaatini söyleyeyim

Yakın zamanda Kur’an-ı Kerim çevirileriyle alakalı bir kitap okudum. Görebildiğim kadarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra Türkçe Kur’an-ı Kerim çevirilerine ciddi manada ihtiyaç artmıştır.

Bunu fırsat bilen kimi şahıs ve kurumlar – tıpkı Rusya’da bazı Kur’an-ı Kerim çevirileri için geçerli olduğu gibi – fırsat bilip ticarete dönüştürmüştür.

Belki de geçerliliğini günümüzde de devam ettiren bir yaklaşıma göre: her cemaatin kendine mahsus Kur’an-ı Kerim çevirisi de vardır.

İşte okuduğum kitapta güzel bir ifadeye denk geldim: bana mealini söyle, sana cemaatini söyleyeyim!

Fuat Sezgin ve İslam bilim ve teknoloji tarihi

İnsan bu eseri okuduktan sonra gerçekten Müslümanların nasıl bir medeniyete sahip olduğunu daha iyi anlamış oluyor.

Diyanet Akademisi Aday Din Görevlisi (KKÖ, İ-H, M-K) Sınavı duyurusu

“DİYANET HABER
TEŞKİLAT HABERLERİ
GÜNDEM
FİLİSTİN
TDV
ALİ ERBAŞ
HUTBELER
DÜNYA
DUYURULAR
PODCAST
HABERLER
DUYURULAR
Diyanet Akademisi Aday Din Görevlisi (KKÖ, İ-H, M-K) Sınavı duyurusu
2023 Yılı Diyanet Akademisi Aday Din Görevlisi (KKÖ, İ-H, M-K) Alımı Sınavı yer ve tarihleri belli oldu.
#Diyanet #Diyanet akademi #Sınav #Duyuru #Sözlü
28.11.2023 – 09:35
YAYINLANMA

Başkanlıktan yapılan duyuruda şu ifadelere yer verildi:

“2023 Yılı Diyanet Akademisi Aday Din Görevlisi (KKÖ, İ-H, M-K) Alımı Sınavına başvuran adaylardan sözlü sınava katılmaya hak kazanan adaylar, Sınav Giriş Belgesini sinav.diyanet.gov.tr  adresinden alabileceklerdir.

Adaylar, ‘Sınav Giriş Belgesi’ ve T.C. Kimlik No’lu kimlik belgelerinden (nüfus cüzdanı, kimlik belgesi, pasaport) biri ile birlikte sınav giriş belgesinde belirtilen sınav tarihi ve sınav merkezinde saat 08:00’da hazır bulunacaklardır. Kimlik belgesi ve sınav giriş belgesi bulunmayan adaylar sınava alınmayacaktır. Nüfus cüzdanı ve pasaport dışında başka bir belge kimlik belgesi olarak kabul edilmeyecektir.””

https://www.diyanethaber.com.tr/diyanet-akademisi-aday-din-gorevlisi-kko-i-h-m-k-sinavi-duyurusu

Kur’an’ın diliyle her üç kitapta da bildirilen bir gerçek

Tevbe Suresi.111
اِنَّ اللّٰهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِنٖينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فٖى سَبٖيلِ اللّٰهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْدًا عَلَيْهِ حَقًّا فِى التَّوْرٰيةِ وَالْاِنْجٖيلِ وَالْقُرْاٰنِ وَمَنْ اَوْفٰى بِعَهْدِهٖ مِنَ اللّٰهِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذٖى بَايَعْتُمْ بِهٖ وَذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظٖيمُ ﴿١١١-٩﴾؛

Tevbe Suresi.111:
9.111: Şüphesiz Allah, müʼminlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevratʼta, İncilʼde ve Kurʼanʼda kesin olarak vaʼdetmiştir. Kimdir sözünü Allahʼtan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır. (Diyanet Meali)

Özgür Filistin

Kızımın kaleminden

İlahiyat öğrencimin bir ricası vardır:

Selamun aleyküm hocam bunlar kitaplarda en öncelik alınması gerekenler
1- DİKAB ALAN KİTABI KONU ANLATIMI – SORU BANKASI
2- TÜRKÇE PARAGRAF SORU BANKASI


DİĞER İHTİYAÇLAR
1- AYAKKABI
2 – CEKET
3- 1 ADET KAZAK

Bunlar en acil olanlar hocam zaruret olanlar kitaplarda bu yayınları kazanan arkadaşlara sordum o yüzden bunları tercih ettim alan yemş çıktı tek site ama paragraf fiğet sitelere bakabilirim hocam

Matematikten Özel Ders Öğretmen Talebi

çocuğumun öğretmeninden şöyle bir talep vardır:
Mürsel Bey 9.sınıf öğrencisine matematikten özel ders verebilecek üniversite öğrencisi bildiğiniz var ise yönlendirebilir misiniz?

Not: ders verebilecekler olanlar lütfen BURAYA kimlik bilgilerini bırakınız, en kısa sürede dönüş yapılacaktır.

Kızımın Kaleminden Savaşa Tepki

Rusya’da veya Kırgızistan’da eğitim görürken bir hocamız devamlı bir laf söylerdi: en kötü Barış en iyi savaştan daha iyidir diye.

Ne yazık ki bu savaşlarda hep mazlumlar kurban oluyor. Savaşı başlatan ve savaş yönetenler hep kahraman oluyor

KPSS Kitapları

Öğrencimden mesaj:
Hocam eğer hatırlarsanız geçen sene sizden bir kısmı çözülmüş bu kpss testlerinin olduğu torbayı almıştım. Şimdi ben kendime yeni kaynaklar aldım ve bunlara henüz bakamadım bile. O yüzden size getirmeyi düşünüyorum ne dersiniz?
Not: Kitaplar geldi. Almak isteyenler şu FORMU doldursunlar lütfen. Okulda şu saatlerde oluyorum, ona göre görüşelim.

2023 – 2024 EĞİTİM YILI BURS BAŞVURU TARİHLERİ

Genel Müdürlüğümüzce ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine verilen “Ortaöğrenim Eğitim Yardımları” ile üniversite öğrencilerine verilen “Yükseköğrenim Bursları” ve “Yabancı Uyruklu Öğrenci Yükseköğrenim Bursları” için başvurular 2023 – 2024 eğitim yılında aşağıdaki tarihler arasında www.vgm.gov.tr üzerinden elektronik ortamda alınacaktır.

2023-2024 eğitim yılında öğrencilerimize verilmesi planlanan eğitim yardımı/burs miktarları ortaöğrenim eğitim yardımı için aylık 750,00 TL, yükseköğrenim bursu için ise aylık 1.250,00 TL‘dir.

Başvurular, belirtilen tarihlerde tamamlandıktan sonra başvuru değerlendirme ve sonuç açıklama dönemlerine ilişkin tüm duyurular yine www.vgm.gov.tr üzerinden yapılacaktır.

Meşhur Müfessirler ve Örnek Metinler III 

ÖNSÖZ
Allah (c.c.) Kur’an’ı; insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran, kalp-
lerdeki dertlere deva olan, iyi davranışlarda bulunan müminlere ken-
dileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeleyen, Rabbimizden bir
öğüt, rahmet, inananlara yol gösterici, ölmüş kalpleri dirilten bir ruh,
kendisine tutunduğumuzda bizi aydınlığa, olgunluğa, izzet ve şerefe
götürecek olan Allah’ın sapasağlam ipi ve her şeyi tastamam açıklayan
bir rehber olarak tanımlamaktadır.
Kur’an’ın asıl amacı, “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsin-
ler diye yarattım” ayeti mucebince, insanların kulluk bilincine ulaşarak,
düşmüş oldukları dalalet bataklığından ve ahlaki yozlaşmadan kurtulup
böylece dünya ve ahiret mutluluğuna erişmelerini sağlamaktır. Bunun
için Kur’an insanlara, nasıl yaşamaları gerektiğini izah etmektedir.
İnsanlığı dalalet bataklığından ve ahlaki yoksunluktan kurtaracak pren-
sipleri ihtiva eden Kur’an’ın, muhatapları tarafından iyice anlaşılması ge-
rekmektedir. Ancak Kur’an’da, her okuyucunun kolayca anlayabileceği
ayetler olduğu gibi, herkes tarafından kolaylıkla anlaşılamayan müphem,
müşkil, mücmel, mutlak ve müteşâbih gibi ayetler de mevcuttur.
Yine Kur’an’da mecaz, kinaye ve teşbih gibi sanatlı kullanımların ya-
nında daha önce kullanılagelen kavramlara Kur’an’ın nüzulü ile bera-
ber yüklenen yeni anlamlar da söz konusudur. Bu ayetler ancak, erbabı
tarafından izah edilmekle anlaşılır. Dolayısıyla insanları Allah’ın mesa-
jı ile buluşturmanın tek yolu, mutlak surette Kur’an’ın tefsir edilmesin-
den geçmektedir.
Aslında Kur’an-ı Kerim, tefsir edilmesini ve ayetler üzerinde sıkı bir dü-
şünsel faaliyette bulunulmasını bizatihi kendisi istemektedir. Örneğin;
نوركفتي مهلعلو مهيلا لزن ام سانلل نيبتل ركذلا كيلا انلزناو ربزلاو تانيبلاب
(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara,
kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri
için sana bu Kur’an’ı indirdik. (Nahl 16/44)
اهلافقا بولق ىلع ما نارقلا نوربدتي لفا
Öyleyse, onlar bu Kur’an üzerinde hiç düşünmezler mi? Yoksa kalpleri
üzerinde kilitler mi var? (Muhammed 47/24)
اثيدح نوهقفي نوداكي ل موقلا ءلؤه لامف …
…O halde bu insanlara ne oluyor da kendilerine bildirilen hakikati
kavramaya yanaşmıyorlar?(Nisa 4/78)
نيلولا مهءابا تاي مل ام مهءاج ما لوقلا اوربدي ملفا
Onlar bu sözü (Kur’an’ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, daha
önce geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi? (Müminun 23/68)
بابللا اولوا ركذتيلو هتايا اوربديل كرابم كيلا هانلزنا باتك
(Bu Kur’an), ayetlerini iyiden iyi düşünsünler, temiz akıl sahipleri ibret
alsınlar diye sana indirdiğimiz feyz kaynağı bir kitaptır.(Sad 38/29)
Yukarıda görüldüğü gibi kendi üzerine düşünmeyi emreden ayetler ge-
reği, Kur’an’ı anlayabilmek için, onun tefsirine elbette ihtiyaç vardır.
Kur’an’ın Kur’an’dan (Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri) sonra ilk müfes-
siri Hz. Muhammed (s.a.v.)’dir. Tefsirlere ve hadis kitaplarına bak-
tığımızda Hz. Peygamber’in Kur’an’ın tefsirine yönelik ifadeleri-
ni görmemiz mümkündür. Kur’an’ın ikinci müfessiri ise sahabedir.
Sahabe-i Kiram Kur’an’ı baştan sonuna kadar tefsir etmemişlerdir.
Bunun ana sebeplerinden biri, Kur’an dilinin sahabenin kullandığı
dil ile aynı olmasıdır. Bundan dolayı onlar sadece manası kapalı olan
ve anlaşılması için harici açıklamaya ihtiyaç duyulan lafızları açıkla-
makla yetinmiştir.
Üçüncü nesil müfessir ise tabiindir. Tabiin ise tefsiri sahabeden nakil
yoluyla öğrenmiştir. Sahabe ile tabiin arasında Hz. Peygamber’i görmüş
olmak, dolayısıyla anlamadığı bir konuyu bizatihi Hz. Peygamber’e so-
rup öğrenebilmek ve nüzul vasatına şahit olmak gibi önemli farklar söz
konusudur. Tabiin Hz. Peygamber’i görmediği gibi, nüzul vasatına da
şahit olamamıştır.
Tabiinden sonraki devirlerde de ecdadımız, Kur’an’ın anlaşılmasına
yönelik önemli eserler kaleme almışlardır. Asr-ı saadetten günümüze
kadar çok sayıda Kur’an hadimi müfessir Kur’an’ı kendi kavrayış ve
birikimi nispetince açıklama gayreti içerisine girmiştir. Unutulmama-
lıdır ki tefsirler müfessirlerin kültürel alt yapısının izlerini taşıdığı gibi
dönemin fikri akımlarını ve bilimsel kabullerini de görmezden gel(e)
memiştir. Kuşkusuz her müfessirin kaleme aldığı eser kıymetlidir ve
İlahi mesajın insanlarla buluşmasında önemli rol oynamaktadır.
Bilindiği gibi her müfessirin kendine has bazı özellikleri vardır. Me-
sela bazı müfessirler Kur’an’ı açıklarken onun dilsel boyutuna; ba-
zıları fıkhî boyutuna; bazıları kelamî boyutuna, bazıları da tasavvufî
boyutuna ağırlık vermişlerdir. Buna göre, dilsel bir açıklamayı işari
tefsirde, tasavvufa yönelik bir açıklamayı da fıkhi tefsirde aramak
yanlış olmamakla beraber pek isabetli değildir. Dolayısıyla her mü-
fessirin tefsiri, yazarının ilgi ve birikimine göre şekillenmektedir. Bu
noktadan hareketle biz de tefsir alanında çok önemli izler bırakan
ve Kur’an’ın anlaşılmasına yönelik ciddi katkılar sağlayan bazı mü-
fessirleri, öne çıkan birtakım hususiyetlerine binaen muhatapları ile
buluşturmak istedik. Bu itibarla araştırma kitabımızın üçüncüsünde
Kurtubî, Muhammed Abduh – Muhammed Reşit Rıza, Tantâvî ve Sey-
yid Kutub’u çalıştık.
Kurtubi’yi tercih etmemizin sebebi;
Tefsir ilminin tedvininden itibaren hüküm ayetlerini açıklamaya gay-
ret eden müfessirler arasında Kurtubî’nin ayrı bir yer edinmiş olması,
eserinin tüm ahkâm ayetlerinin ve hukuk normlarının yorumlandığı bi-
ricik tefsir olması, ayetleri tefsir ederken ahkâm konularına ayrıntılı bir
şekilde yer vermesi, ayetlerin çeşitli hükümlere nasıl delil ve dayanak
teşkil ettiğini göstermesi ve telifinden beri İslâm ilim ve kültür hayatını
etkilemiş olması…
Muhammed Abduh – Muhammed Reşit Rıza’yı tercih etmemizin sebebi;
Klasik tefsirlerden farklı olarak Menâr, hoca ile öğrencinin yani Ab-
duh ile öğrencisi Reşid Rıza’nın birlikte yazdıkları bir tefsir olması,
bu ortak eserin tasavvur, anlayış, yaklaşım, muhteva ve kendine özgü
metoduyla yeni bir açılım getirmesi, modern çağda İslami uyanışın sa-
vunucularından sayılmaları, taklitçilik yüzünden durgun olan İslam dü-
şüncesinin ancak akılcılıkla, içtihat ruhunu canlandırmakla kurtulacağı-
nı savunmuş olmaları, İslam düşüncesinin İslam toplumunun hayatına
katılımında ıslahatçı bir metot takip ederek Kur’an merkezli bir tefsiri
benimsemiş, bu yolda büyük çabalar sarf etmiş olmaları…
Tantâvî’yi tercih etmemizin sebebi;
Dini ilimlerinin yanında matematik, mühendislik, felsefe, astronomi,
bitki, tabiat ve kimya gibi pozitif ilimlerle de meşgul olması hasebiyle
tefsir literatüründe örneğine pek rastlanmayan bir tarzda Kur’an ayet-
lerini tefsir etmesi, modern dönem bilimsel tefsir akımının en önemli
örneği olarak Kur’an-ı Kerim’in baştan sona ilmi tefsir usulüne göre
yazılmış ilk ve tek tefsir örneği olarak gösterilmesi…
Seyyid Kutub’u tercih etmemizin sebebi;
İctimaî-edebî tefsir ekolünün önemli isimlerinden olması, eserinde kla-
sik tefsir geleneğinden ziyade modern hermenötik metodu kullanarak
Kur’ân’ın gölgesinde gündelik hayata dokunup, toplumun ıslahını ve
ideal bir nesil ve toplum yetiştirmeyi gaye edinmesi, Kur’an’ı, İslam
toplumunun düştüğü ve kalkacağı yer olarak görüp Kur’ân’ın mükem-
mel üslubuna dikkat çekerek ondan uzaklaşan Müslümanların ilgisini
yeniden Kur’ân’a yönlendirmek isteyen aksiyoner bir müfessir olması…
Bu çalışmamızda yukarıda ismi geçen dört müfessirle alâkalı müfes-
sirlerin özellikle temayuz ettikleri altışar konu tespit edilmiştir. Her
bir konunun yazarı alanında uzman farklı üniversitelerden yirmi yedi
akademisyen yer almaktadır. Bu çalışmamızın bidayetinden nihayetine
kadar emeği geçen bütün hocalarımıza ve Grafiker Yayınları ailesine
ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
Editörler
Mürsel Ethem – Yusuf Topyay
Mehmet Akın – Ramazan Ünsal
Ankara, 2021

2023’e kadar yayınlanan makalelerim

Elhamdülillah

PDF


DETAY
Atamov [Ethem], Mursal [Mürsel]
Kur’an-ı Kerim’de “Lealle” Edatının Kullanılışı ve AnlamlarıDiyanet İlmî Dergi, 2013, cilt: XLIX, sayı: 3, s. 77-94
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Iyık Kuran: Maanilerinin Kırgızça Kotormosu Menen İsimli Mealin Tanıtımı ve Çeviribilim Açısından İncelenmesiAnkara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi [AÜİFD], 2014, cilt: LV, sayı: 2, s. 173-194
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Bağlam Merkezli Bir Tahlil: Fatiha Suresinin Altıncı ve Yedinci AyetletiPamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi = Pamukkale University Journal of Divinity Faculty, 2015, cilt: II, sayı: 4, s. 73-103
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Rusça Kur’an Çevirilerinin Tanıtımı ve Çeviribilim Açısından İncelenmesi -I (Arapçadan Rusçaya Yapılan Kur’an Çevirileri)Akademik Bakış: Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi, 2016, sayı: 57, s. 264-279
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Rusça Kur’an Çevirilerinin Tanıtımı ve Çeviribilim Açısından İncelenmesi -II (Arapçadan Rusçaya Yapılan Kur’an Çevirileri)International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS), 2016, sayı: 2, s. 196-220
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Rusça Kur’an Çevirilerinin Tanıtımı ve Çeviribilim Açısından İncelenmesi -III (Diğer Dillerden Rusçaya Yapılan Kur’an Çevirileri) = Investigation in Terms of Introduction and Translation Studies of Russian Quran Translations -III (Translations of the Quran from Other Languages in to Russian Language)Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi = The Journal of International Social Research, 2016, cilt: IX, sayı: 47, s. 1070-1086
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel – Michael Shafiro
İbranice Meallerin Tanıtımı ve İncelenmesiErzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016, cilt: IX, sayı: 2, s. 281-296
Rusça
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Jusupov, Mairambek – Mürsel Ethem
Iyık Kuran: Maanilerinin Kırgızça Kotormosu Menen İsimli Mealin Tanıtımı ve Çeviribilim Açısından İncelenmesiTefsir Araştırmaları Dergisi, 2017, cilt: I, sayı: 1, s. 132-157
Kırgızca
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ünsal, Ramazan – Mürsel Ethem
“YMM” Kökünün Art Süremli Semantik İncelenmesi = The Diachronic Semantics Analysis of the Root “YMM”Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017, cilt: X, sayı: 2, s. 113-132
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Son Çağrı Kur’an’ın Mukaddimesi ÜzerineHitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi = Journal of Divinity Faculty of Hitit University, 2017, cilt: XVI, sayı: 32, s. 507-526
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Bir Tercüme Tekniği Olarak “Siz” Zamirinin “Biz” Şeklinde TercümesiAkademik Bakış: Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi, 2017, cilt: 64, s. 158-168
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Eşmeli, İsmet – Mürsel Ethem
Ahıska Türklerinin Günlük Hayatla İlgili Bazı Halk İnanışları (Denizli Örneği)Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi = Journal of Divinity Faculty of Hitit University, 2018, cilt: XVII, sayı: 34, s. 325-346
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Kırgızca Meallerde Anlam-Bağlam İlişkisi (Iyık Kuran Cana Kırgızça Kotormusu Bağlamında Eleştirel Bir İnceleme)Uluslararası Orta Asya Sempozyumu Bildiriler Kitabı: Göç, Yoksulluk ve Kimlik = International Central Asia Symposium Proceedings Book: Migration, Poverty and Identity , 2018, s. 554-564
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Karataş, Ali – Mürsel Ethem
Tefsir ve Tefsir Tarihi Açısından Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân Adlı EseriUluslararası Sempozyum: Orta Asya Alimlerinin İslam Medeniyetine Katkıları, 10-12 Ekim 2018, Bişkek/Kırgızistan = International Symposium: The Contributions of Muslim Scholars of Central Asia to the Islamic Civilization, 10-12 October 2018, Bishkek/Kyrgyzstan, 2019, s. 735-750
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel – İsmet Eşmeli
Ahıskalı Türklerde Nazar (Karşılaştırmalı Tahlil) = The Evil Eye in Meskhetian Turks (Comparative Analysis)Sürgününün 75. Yılında Ahıskalı Türkler 16-17 Kasım 2019, T. Y., s. 314-332
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel – İsmet Eşmeli
Ahıska Türklerinin Mirası: Halk İnanışları = The Heritage of Meshketian Turks: Folk Beliefs1. Uluslararası Türk Halklarının Felsefî Mirası Sempozyumu, 2019, s. 195-205
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Rusça Kur’an Çevirilerinin Tanıtımı ve Çeviribilim Açısından İncelenmesi – II (Arapçadan Rusçaya Yapılan Kur’an Çevirileri)Uluslararası Kültürel ve Sosyal Araştırmalar Dergisi (UKSAD) = International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS), 2016, cilt: II, sayı: 2, s. 196-220
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel – İnayetulla Azimov
Kur’an Tercümelerinin Sorunu: Çokanlamlılık = The Complexity of Qur’an Translation: PolysemyKilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2020, cilt: VII, sayı: 2, s. 745-772
Rusça
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel – Ramazan Ünsal
Kur’an’ı Anlamada İsrâliyat’ın Rolü = The Role of Isra’iliyyat in Understanding of the Qur’anPamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi = Pamukkale University Journal of Divinity Faculty, 2020, cilt: VII, sayı: 2, s. 1720-1744
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Eşmeli, İsmet – Mürsel Ethem
Ahıska Türklerinin Bazı Halk İnanışları (Geçiş Dönemleri ve Bazı Hayvanlar) (Denizli Örneği) = Some Folk Beliefs of Meskhetian Turks (Transition Periods and Some Animals) (The Example of Denizli)Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi = Pamukkale University Journal of Divinity Faculty, 2020, cilt: VII, sayı: 2, s. 1811-1830
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel – Yusuf Topyay
“Son Çağrı Kur’an” İsimli Mealin Çeviribilim Açısından DeğerlendirilmesiDinî Araştırmalar, 2020, cilt: XXIII, sayı: 59, s. 447-466
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Salih Akdemir ve Sami Dillerin Kur’anı Anlamadaki Rolü = Salih Akdemir and the Role of Semitic Languages in the Understanding of the QuranPamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi = Pamukkale University Journal of Divinity Faculty, 2021, cilt: VIII, sayı: 2, s. 649-665
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Rusça Kur’an Çevirilerinin Tanıtımı ve Çeviribilim Açısından İncelenmesi -I (Arapçadan Rusçaya Yapılan Kur’an Çevirileri)II. Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış Sempozyumu “Sivil Toplum Kuruluşlarının Barışın Tesisindeki Rolü”, 19-20-21 Mayıs 2016, Sarajevo, 2016, cilt: II, s. 392-407
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel – Yusuf Topyay
Mekke’de Hz. Muhammed’i Teselli Eden Kıssalar (Hz. Musa Örneğinde Karşılaştırmalı Tahlil) = Stories That Consolidated Prophet Muhammad (Pbuh) in Mecca (Comparative Analysis in the Example of Prophet Moses)Journal of Analytic Divinity, 2022, cilt: VI, sayı: 1, s. 122-147
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel – Sabri Demir
İnançta Gençliğin Vüsatı21. Yüzyılda Gençlik ve İnanç Eğilimleri, 2022, cilt: II, s. 779-883
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda
PDF


DETAY
Ethem, Mürsel
Salih Akdemir (1950-2014)Kur’ân’a ve Tefsire Adanmış Ömürler, 2022, s. 237-243
Türkçe
   + İçerikte   + Bu dergide   + Bu sayıda

İNANÇTA GENÇLİĞİN VÜSATI

Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Pamukkale Üniversitesi İslami İlimler Enstitüsü’nün işbirliğiyle düzenlediği uluslararası sempozyumun konusunun 21. Yüzyılda Gençlik ve İnanç Eğilimleri olması anlam ve içerik bakımından önem arz etmektedir. Nitekim çağımızda görülen sosyal, siyasal, iktisadi ve hatta sağlık sorunlarında gençliğin inanç eğilimlerinin önemli bir yer aldığına inanmaktayız ve bu sorunların gençliği farklı inanç akımlarına sürüklediğinin de hepimiz farkındayız. Sempozyumuza atfettiğimiz bu önemin ve konumuzun daha iyi anlaşılması için ilk aşamada inanç, gençlik ve vüsat kavramlarını sözlük anlamları açısından inceleyeceğiz. Daha sonra Kur’an-ı Kerim’deki anlamlarını değerlendirerek hayatımızdaki ve tarihteki önemleri açısından ayrı ayrı tahlil edeceğiz.

Sabri Demir hocamla kaleme aldığımız çalışma…

KUR’ÂN’A VE TEFSİRE ADANMIŞ ÖMÜRLER

Salih Akdemir (1950-2014)

Merhum hocam Salih Akdemir’i ve hayatını ele alan ufak bir çalışma…

Çağdaş Dönem Tabakât Örneği: Kur’an’a ve Tefsire Adanmış Ömürler.

Geçmişini yok sayanın geleceği olmaz düsturuyla. Rahmet ve Minnetle…

KUR’AN’I ANLAMADA YÖNTEM (Dilsel Ağırlıklı Eleştirel Yaklaşım)

Yazarlar:
Faima İSRAFİLOVA, Yusuf TOPYAY, Arslan KARAOĞLAN, Ahmet ÖZDEMİR, Mürsel ETHEM, Mehmet AKIN, Ahmet KARADAĞ, Ahmet Sait SICAK, Hamza SADAN.

İmla Kontrol/Tashih: Sabri DEMİR

ÖNSÖZ

Hamd, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salât ve selâm O’nun elçilerinin üzerine olsun.

 Kur’an-ı Kerim’in nüzulünden itibaren anlaşılması için çeşitli çabaların gösterildiğini görmekteyiz. Son vahyin ilk müfessiri olan Hz. Muhammed (s.a.v.); Kur’an-ı Kerim’i yorumlarken onda geçen mücmel, mutlak ve müşkil olan lafızları veya ifadeleri sırasıyla tebyin, takyit ve tavzih etmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Kur’an-ı Kerim’in yorumuna bu usullerle yaklaşımını, genel olarak dilsel ağırlıklı görüyoruz. Sahabe-i Kiram ve sonraki dönemlerdeki Kur’an yorumcuları, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Kur’an-ı Kerim’i yorumlama usullerine paralel bir şekilde tefsir çalışmalarını devam ettirmişlerdir. Zamanın geçmesiyle bu paralellik sistematik hale getirilip ve belli prensip ve usuller üzerinde devam ettirilmektedir.

Bununla beraber, ilim adamları merak ve istidatlarına göre Kur’an-ı Kerim’e farklı açılardan yaklaşmakta ve bu minvalde çalışmalarını kaleme almaktadırlar. Bu hakikate binaen mevcut tefsir külliyatı geniş bir yelpazeye sahip olmaktadır.

Biz bu çalışmamızda Kur’an-ı Kerim’in dilsel boyutunu ele alarak irdelemeye çalıştık. Nitekim kanaatimize göre, Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasında en başta gelen prensiplerden birisi; onun dilsel açıdan doğru anlaşılmasına bağlıdır. Çünkü bütün dinlerin rehberi dildir.    

Muciz olan Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasında bu çalışmamızın küçük de olsa katkı sunacağını ümit ve temenni ediyoruz.

Bu çalışmamızı okuma zahmetine katlanıp değerli görüşlerinden dolayı İlahiyatçı, emekli hekim Dr. Sabri Demir’e en içten teşekkürlerimi, sevgilerimi ve saygılarımı sunmayı burada yerine getirilmesi gereken bir borç bilirim.

Son olarak, kitabın oluşmasında emeği geçen bütün yazarlara ayrı ayrı teşekkür eder başarılar dilerim.

 Allah, mutlak bilgi sahibidir…                                                                   

                                                                   

                                                                                                                              

GİRİŞ

Kur’an-ı Kerim’i anlamak için Arapça bilmek şarttır. Bununla beraber herkesin Arapça bilmesini de beklememiz mümkün değildir. Bundan dolayı Kur’an-ı Kerim’in farklı dillere çevirileri kendiliğinden zorunlu olarak ortaya çıkmaktadır. Kur’an-ı Kerim’i başka bir dile çevirme işlemi, Dilbilim ve Çeviribilim’in ilgi alanına girmektedir. Kur’an-ı Kerim’in başka bir dile çevrilmesi esnasında uyulması gereken en önemli kriterlerden biri; doğru bir çeviri yönteminin tespitidir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’in çeviri ve tefsiriyle meşgul olan bazı ilim adamları çalışmalarında, doğru bir çeviri yöntemini tercih etmedikleri gibi, herhangi bir çeviri yöntemine bağlı kalmaksızın çeviri faaliyetlerinde bulunulabilmektedirler.[1] Faima İsrafilova kitabımızın “Dilbilim ve Çeviribilimin Kur’an’ın Anlaşılmasına Katkısı” isimli bölümünde, Dilbilim ve Çeviribilim’in içerdiği bazı temalar ve bunların Kur’an-ı Kerim çevirilerinde görülen etkileri üzerinde, örnekler eşliğinde mülahazalar yapmaya çalışmıştır. 

Yukarıda belirttiğimiz “Kur’an-ı Kerim’i anlamak için Arapça bilmek şarttır.” ifadesinden esas kastımız; Kur’an-ı Kerim’in nüzul vasatındaki Arapçayı bilmektir. Nitekim dil, canlı bir organizma gibidir; bu yüzden kelimeler zamanla önemli ölçüde anlam daralması, anlam genişlemesi ve hatta yeni bir anlam kazanması gibi değişikliklerine uğrayabilmektedirler. Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu ilk asırlardan günümüze dek, onun özellikle dilsel boyutlarını ele alan “Vücûh ve Nezâir, Garîbü’l-Kur’ân, Meâni’l-Kur’ân ve Mecâzü’l-Kur’ân” gibi çalışmalar üzerinde durulmuştur. 

Çağımızda dilin canlılık ve buna bağlı olarak sahip olduğu manalarda, bu dilin yaşadığı zaman ve ortamlara göre bazı değişimlere uğradıklarına dikkat çeken çalışmaların arttığına şahit olmaktayız. Hem batıda hem de doğuda bu minvalde kaleme alınan çalışmalar kayda değerdir. Ülkemizde de Kur’an-ı Kerim sözlüğünün oluşturulması için ciddi çabaların harcandığını görmekteyiz. Kur’an-ı Kerim sözlüğü oluşturulurken dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan bazıları şunlardır:

  • Kelimelerin içinde bulundukları zaman ve ortamlara göre geçirdikleri/geçirebilecekleri anlam değişikliklerine dikkat edilmelidir.
  • Kelimelerin muhtemel anlam değişikliklerinin tespitinde, sadece Arapçada değil Sami dil ailesi üzerinde de etimolojik değerlendirmeler yapılmalıdır.
  • Ayrıca böyle bir sözlük çalışmasında kelimelerin anlamları geçirdikleri tarihi serüvenlere göre kronolojik bir tertibe tabi tutulmalıdır.

Yusuf TopyayKur’ân’ın Anlaşılmasında Sözlüklerin Durumu” başlıklı çalışması bu önemli hususlara dikkat çekerek bazı öneriler sunmaktadır.    

Bilindiği gibi hitabın iki türü vardır: yazılı ve sözlü hitap. Bu iki hitap çeşidinin kendilerine özgü bazı özellikleri vardır:

Yazılı Hitap: Eğitim öğretim hayatında (kitap, dergi…) ve tamamen yazılı olarak kullanılan dil “yazı dili”dir. Yazılı metinde, anlam genellikle okuyucudan bağımsızdır. Bu nedenle anlam, cümlenin sınırları içinde oluşturulmalıdır. Anlatılması gerekenler belli bir mantıksal sıra ve bütünlük içinde olmalıdır. Okuyucu yazılı bir metinle karşı karşıya olduğu için, anlatılmak istenen kurgu; giriş, gelişme ve sonuçtan oluşup anlamsal boşluklar bırakılmadan anlatılmalıdır. Okur, anlatılmak istenileni metnin sınırları içerisinde anlamak durumunda olduğundan, yazılı metinlerde anlamın belirlenmesinde, metin dışı unsurlara genelde ihtiyaç hissedilmez. Başka bir deyişle, anlamın tüm yükü metnin omuzlarındadır.

Sözlü Hitap: Günlük hayatta kullanılan dil, “konuşma dili” olarak bilinir. Bu hitap tarzının anlamını tamamlayan üç unsur dikkatimizi çekmektedir: (a) Sözü söyleyen; (b) Sözü dinleyen ve (c) sözün söylendiği ortam/bağlamdır. Böyle bir hitapta anlamın şekillenmesinde muhatap önemlidir, onu dikkate almadan anlam şekillenemez. Çünkü sözlü hitaplarda anlam genellikle söylenilen ibarelerin sınırlarını aşmaktadır. Bu yüzden, “kimin”, “kime”, “nerede”, “ne zaman” ve “niçin” hitap ettiğinin ve hitap şeklinin bilinmesi ve belirlenmesi önemlidir.

Kur’ân, kitabî (yazımsal) değil, hitabî (sözel) bir metindir. Böyle olunca “Kur’an’da tekrarların tartışılması”, “Kur’an’da konu bütünlüğünün olmaması” ve benzeri münazaralar kendiliğinden çözüme kavuşmuş olacaktır. Nitekim bu tür tartışmaları dile getirenler; yazılı bir metinde olması gereken kriterleri, sözlü bir metinde aramakta ve neticede bulamadıklarında eleştiriler yağdırmaktadırlar. Arslan KaraoğlanKur’an, Hitap Türleri ve Özellikleri” isimli bölümde, Kur’ân’ın kendine has sözlü hitap türüne ve bu türdeki argümanların çeşitliliğine dikkat çekerek, onun anlaşılması ve yorumlanmasındaki işlevini ortaya koymaktadır.

Son vahyin ilk nüzulünden günümüze kadar, Kur’an’ı anlama faaliyetleri üzerine yapılan çalışmaları, İslam geleneğinde iki ana kısma ayırmamız mümkündür: Rivayet ve Dirayet tefsiri. Bununla beraber zamanın geçmesi ve şartların değişmesiyle, Kur’an’a Tarihselcilik, Hermenötik, Semantik gibi farklı açılardan yaklaşılmış ve buna paralel yorumlama teşebbüslerinde bulunulmuş ve bulunulmaktadır. Bu teşebbüsler son yüzyıllarda, Batı’da ortaya çıkan gelişmelerin etkisiyle, Kur’an’ı anlamada farklı bir boyut kazanmıştır. Bu ve buna benzer konular Ahmet Özdemir tarafından “Kur’an’ı Anlamada Usul ve Sami Dilleri Yaklaşımı” başlığı altında ele alınarak etraflıca irdelenmiştir. Bilahare, Sami Dilleri hakkında özet bilgilere yer verildikten sonra Kur’ân’ı anlamada Sami Dilleri Yaklaşımı’nın belirleyiciliği ve önemi üzerinde durulmuştur. 

Zamanla kelimelerin anlam değişimine uğramaları apaçık bir durumdur. Kelimeler, tıpkı canlı organizmalar gibidir. Kelimelerin canlılık hususiyetlerinden dolayı anlam daralmasına, anlam genişlemesine uğraması ve yeni bir anlama geçişi, her zaman ihtimal dâhilindedir. Bununla beraber bazı sözcükler tarihe meydan okurcasına kök anlamlarını asırlarca koruyabilmektedir. Bu tespitleri Kur’an’da geçen sözcükler üzerinden kıyaslama yaparak değerlendirmemiz daha olasıdır. Bu nedenle Kur’an’ın nüzul dönemindeki anlamını tespit etmek, onu ilk muhatapların anladığı gibi anlamak için art süremli semantik (diachronic) çalışmaların gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Bu anlayıştan hareketle Merhum Prof. Dr. Salih Akdemir, Sami Dilleri vasıtasıyla Kur’an’da geçen kelimelerin kök anlamlarının tespit edilmesi için art süremli semantik çalışmaları yürütmüştür. Akdemir bu hedefini gerçekleştirebilmek için Kur’an’da geçen yirmi kök üzerinde, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden on beş kişiye danışmanlık yapmıştır. Akdemir’in danışmanlığında yürütülen bu tez çalışmaları başarıyla savunulmuş ve tamamlanmıştır. 

Söz konusu çalışmalarda, tez konusu olan köklerin genelde anlam daralmasına, anlam genişlemesine veya anlam değişimlerine uğradıkları görülmektedir. Ayrıca bu çalışmaların bazılarında; “برك /brk”, “سبح /sbh”, “قدس /kds”, “حسب /hsb”, “امن /emn” ve “كفر /kfr” gibi köklerin kök anlamlarının muhafaza edildiği ortaya konulmuştur.   

Mürsel EthemKur’an’da Ta’rib Tartışması” başlıklı çalışmasında, ilk önce Kur’an’da ta’rib ile ilgili tartışmayı ele almakta, bazı tespitlerde bulunmaktadır. Ardından; Kur’an’da geçen “راعنا /râinâ” ile “الرَّحْمَن /er-Rahmân” kelimelerinin kök anlamları art süremli semantik yöntemiyle (her ne kadar Akdemir’in önerdiği yöntemi tüm boyutlarıyla uygulanmasa da) tahlil edildikten sonra bazı tespitlerde bulunulmuştur.    

 Herhangi bir mesajı muhatabına ulaştırmak için iletişim araçlarına ihtiyaç vardır. Bu araçlar arasında temel unsur dildir. Bir dil gücünü kültüründen, kültür de gücünü dininden, tarihinden, coğrafyasından, edebiyatından ve edebiyatının taşıyıp yansıttığı belagat sanatlarından, dilbilgisi kurallarından ve benzer membalardan alır. Bu vasıflar bütün dillerde olmakla beraber Arapçada daha ön plandadır. Cahiliye döneminde Arap dili ve belagati zirveye ulaştığı bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte böyle bir dönemde Kur’an vahyi nazil olmaya başlamış ve meydan okumuştur. Kur’an’da yer alan dil sanatları muhatabını mezcetmiş ve hayran bırakmıştır. Kur’an dilini böyle etkin ve üstün kılan unsurlar arasında, ihtiva ettiği deyim ve mecazları zikredebiliriz. Kur’an’ın sağlıklı bir şekilde anlaşılması, yorumlanması ve başka dillere aktarılabilmesi için onun bu edebi yönlerinin doğru bir şekilde tespit edilmesi elzemdir. Mehmet AkınKur’ân’da Deyimler-Mecazlar ve Türkçeye Aktarımı” başlıklıçalışmasında örnekler eşliğinde bu hususlar üzerinde durmaktadır. 

Kur’ân’ı anlama, tefsir etme ve başka dillere çevirme gayretinde olan birinin Arapçadaki deyim ve mecazların yanı sıra, hurûfu’l-me‘ânîyi de dikkate alması gerekir. Hurûfu’l-me‘ânî; tek başlarına belli bir anlam ifade etmemelerine rağmen, yer aldıkları ayet(lere) çeşitli ve etkileyici anlamlar kazandıran edatlardır. Herhangi bir ayetin manası ve ondan çıkarılacak hüküm bu edatlara göre değişebilir. Dolayısıyla Kur’ân’da geçen edatların anlamlarına vâkıf olunmadığında, tefsirde ve mealde hataya düşmek kaçınılmaz olur. Nitekim edatlara yanlış mana takdir etmekten kaynaklanan bazı tercüme hataları, kaynak dili/Arapçayı bilmeyenler tarafından dahi kolaylıkla fark edilebilmektedir.  Ahmet Karadağ Arapçada geçen edatların bu önemlerine dikkat çekerek meal çalışmalarında şimdiye kadar gözüken hataları ve noksanlıkları asgariye indirebilmek için “Kur’ân’da Geçen Bazı Edatların Türkçeye Aktarımı” konulu çalışmayı ele almıştır.

Kur’ân-ı Kerîm’in yorumunda ilk müracaat edilmesi gereken kaynak; mevsukiyeti ve iç bütünlüğünden dolayı yine Kur’ân-ı Kerîm’in kendisidir. Hz. Peygamber (s.a.v) ve sonrasında birçok müfessir tarafından Kur’ân ayetlerinin birbirlerini en güzel şekilde açıkladığı bir yöntem (تفسير القرآن بالقرآن) olarak benimsenmiştir. İlk defa İbn Teymiyye (ö. 728/1327) bu yöntemi “Kur’ân’ın en güzel tefsir kaynağı/metodu” olarak vasıflandırmıştır. Genel kabule göre Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsir yöntemi nesnel ve dokunulmazdır. Nitekim bu kabule göre Kur’ân’ı yorumlayan müfessir değil bizzat Kur’ân’ın kendisidir. Fakat bununla beraber, bazı istisnalar hariç, bu yöntemle yapılan çalışmalar incelendiğinde müfessirlerin yorumlarında birçok sebepten dolayı öznelliklerinin kaçınılmaz olduğu göze çarpmaktadır.  Ahmet Sait SıcakYorumda Öznellik Açısından Bir Metot Olarak Kur’ân’ın Kur’ân’la Tefsiri” isimli çalışmasında bu hususiyetlere değinmektedir.

Kur’ân-ı Kerîm’in anlaşılması ve tatbikinin kolaylaştırılması için yapılan yorumlara “tefsir” denilmektedir. Kur’an’ın tefsiri, Hz. Peygamber (s.a.v.) ile birlikte başlamış ve daha sonra sahabeden itibaren bir silsile halinde günümüze kadar devam ettirilmiştir. Zamanla ilgili ilim erbabı; tefsiri, yöntemine göre “dirayet tefsiri” ve “rivayet tefsiri” olarak kategorize etmişlerdir:

Dirayet tefsirine “Re’y” ve “aklî” tefsir de denilir. Dirayet tefsirinde bir müfessir ayeti veya sureyi yorumlarken, rivayet tefsirinin kaynak ve yöntemlerini dikkate alır. Fakat müfessir yeri geldikçe ilgili rivayetlerin bazılarını eleştirerek aralarında seçim yapar ve rivayetleri yetersiz bulduğu yerlerde aktif bir şekilde aklî bir yolla yorumlamaya çalışır. Dolayısıyla dirayet tefsiri; rivayet tefsirinin kaynak ve yöntemlerinin kullanılmasının yanı sıra, dil, edebiyat, din, mezhep ve çeşitli bilgiler kullanılarak yapılan tefsir çeşididir. 

Rivayet tefsiri ise genel kabule göre; “Hz. Peygamber (s.a.v.), sahabe ve tâbiîne izafe edilen tefsire dair aktarılan bütün bilgiler” şeklinde tanımlanmaktadır.

Her iki tefsir çeşidinde de rivayetlere yer verilmektedir. Genellikle rivayet tefsirinde müfessirin rolünün olmadığı/dirayete yer vermediği gibi bir düşünce hâkimdir. Fakat esasında dirayî tefsirlerdeki kadar olmazsa da, rivayî tefsirlerde de öznellikten bahsedilebilir. Çünkü bu tür tefsirlerde müfessirin topyekûn olmazsa bile, bazı hususlarda belirleyiciliği söz konusudur.  

Kur’ân-ı Kerîm’in bu her iki tefsir yönteminde de rivayetler, göz önünde bulundurulması gereken önemli bir bilgi kaynağıdır. Dirayet tefsiri yapılmadan önce, ilgili ayetlerle alakalı rivayetlerin tespit edilmesi ve içerdikleri bilgilerin dikkate alınması, göz ardı edilmemesi gerekir. Fakat bununla beraber, bazı ilim adamlarının, rivayetleri gelişigüzel kullanmaları, birçok eleştiriyi de beraberinde getirmiştir. Bundan dolayı tefsirde rivayetler kullanılırken şu hususlara dikkat edilmesi gereklidir:  

  • Rivayetlerin sıhhatinin iyi araştırılarak sahih olanla olmayanların tespit edilip:
    • sahih rivayetlerin tercih edilmesi,
    • merfu olan hadislere, mevkuf ve maktu olanlara nazaran öncelik verilmesi gerekmektedir.
  • İsrâilî rivayetler kullanılırken dikkatli olunması ve
  • müfessirin mensup olduğu herhangi bir grubun görüşünü ispatlamak adına, sahih olmayan rivayetlere yer vermemesi gerekir. 

Bu ve buna benzer tefsir yöntemlerinde önemli olan hususları Hamza Sadan “Rivayet Tefsirinde Müfessirin Tercihinin Belirleyiciliği” başlıklı çalışmasında ele almakta ve ayrıntılı bir şekilde tahlillerde bulunmaktadır. 

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

قٓ۠ وَالْقُرْاٰنِ الْمَج۪يدِۚ

Kâf. O şanlı, şerefli Kur’an’a yemin olsun.

Şah damarımızdan daha yakın olan Halik’ın, bize yakınlık hikmetinin müşahhas bir anlama kavuşması, dünya ve ahiret saadeti ilkelerinin hayatımıza tulu ettirilmesi için; Kur’an-ı Kerim’in en doğru şekilde okunması, anlaşılması ve tefsir edilerek insanlığa anlatılması elzemdir.

Kur’an-ı Kerim’in hayatlarda yer bulabilmesi doğru anlaşılmasına bağlıdır. Onun doğru anlaşılmasında en başta gelen hususlardan birisi; dilsel yapısının sağlıklı bir şekilde açıklığa kavuşturulmasıdır. Biz bu çalışmamızda Kur’an-ı Kerim’le alakalı dilsel ağırlıklı olan şu hususları ele alıp bir nebze de olsa anlaşılmasına katkı sağlamaya çalıştık:

  • Kur’an-ı Kerim’in çevirisi ve izlenilmesi gereken hususlar,
    • Kur’an-ı Kerim sözlüğüne duyulan ihtiyaç ve kriterleri,
    • Kur’an-ı Kerim’in hitap özelliği ve buna bağlı olarak ortaya çıkan sonuçlar,
    • Kur’an-ı Kerim’in anlaşılması için izlenen yöntemler ve Sami Dillerinin konumunu ortaya koyan iki örnek çalışması,
    • Kur’an-ı Kerim’in anlaşılmasında deyim, mecaz ve edatların yeri ve rolü,
    • Çalışmamızın sonunda ise Kur’an-ı Kerim’in yorumunda başvurulan iki ana yöntem ele alınmıştır: “Kur’an’ı Kur’an’la tefsir” ve “Kur’an’ı rivayetle tefsir”. Her iki yöntem her ne kadar “rivayet tefsiri” olarak kabul edilse de, ilgili bölümlerde müfessirin belirleyiciliği konusunda bazı mülahazalarda bulunduk.   

İyi Okumalar Dileriz…  


[1] Salih Akdemir, Cumhuriyet Dönemi Kur’an Tercümeleri (Ankara: Akid Yayınları, 1989), 76. Ayrıca bk.: Dücane Cündioğlu, Kur’an Çevirilerinin Dünyası (İstanbul: Kapı Yayınları, 2011), 1; Halil Hacımüftüoğlu, Kur’ân Tercümelerinde Yöntem Sorunu (İstanbul: İz Yayınları, 2008), 54 vd.

    

Elhamdulillah

Elhamdulillah, son borcumuzu ödemek nasip oldu.

Allah’ım borçlu olanlara bir an önce edasını nasip eyle!

Günümüz Gençliğinin İnanç Eğilimleri

Muhterem Hocalarım, sayın arkadaşlar ve sevgili öğrencilerim.
Sizden bir ricam vardır.
Uzun zamandan beri bir anket üzerinde çalışmaktayız, hamd olsun son aşamaya geldik.
Fakat yeterince katılım sağlayamadık. Bu konuda bize destek vermenizi istirham ediyorum.

Ankete Katıl

Not:

– Cinsiyet, inanç ve ırk ayırımı yapılmaksızın ankete herkes katılabilir.

– Bu ricamı sosyal medyada çevrenizle paylaşmanızı ve katılım sağlamanızı özellikle rica ediyorum.

MEKKE’DE HZ. MUHAMMED’İ TESELLİ EDEN KISSALAR (Hz. Musa Örneğinde Karşılaştırmalı Tahlil)

از زمان پیدایش فرزندان آدم همیشه توسط وحئ الهی  بخاطر پیدا کردن را راست از طرف الله (ج)هر زمان پیغمبران فرستاده شده است . و این حقیقت را الله (ج) در سوره فاطر۲۴/۳۵ . با آیتی چنین بیان کرده است:” ما تو را بحق بشارتگر و هشدار دهنده فرستادیم و هیچ امتی نبوده مگر اینکه در آن هشدار دهنده ای گذشته است.” جای تاُسف است که در طول تاریخ پیغمبران فرستاده شده، بصورت عموم، از طرفی فرزندان آدم  دنبال نمیشود .حتی فرزندان آدم وحی الهی تابع نشده نمانده عکسی آن برای پیغمبران هر نوع شکنجه را روا دیده اند.

با اندوه باید یاد آور شد که حضرت محمد(ص) آخرین فرستاده از شروع تبلیغ تا به حال ،به مثل پیغمبران پیش از خود نبوده، از طرفی مشرکین مکه سعی به ساکت کردنش شدند.احالی مکه برای  حضرت محمد(ص)  بخاطر دست برداشتن از برداشتن هر نوع تکلیفات را پیشنهاد کردند. حضرت محمد(ص) به زبان آوردن سخنانی “آفتاب را به دست راست و مهتاب را به دست چپم هم بدهید به الله (ج) سوگند من از دعوا ام  بر نمی گردم” بر نگشتن از دعوایشان را به زبان آوردن به بعد مردم مکه تصمیم گرفته اند که از زور و قوت استفاده کنند. قسمی که معلوم است در مکه مسلمانان مردمان ضعیفی بودند. و برایشان  انواع  شکنجه و ظلم را که مناسب دیده می شد نه کدام قدرتی داشتن مقاومت را داشتن و نه هم از طرف الله (ج) وحی برای مقابل آمده بود.

الله (ج) لازم به سنت الله (ج) ،هر زمان در کنار  پیغمبران فرستادشده و به پیروان آنها بوده دیر ویا هم زود به کمک آنها میرسد. در قرآن کریم به حضرت محمد (ص) و پیروان آنها این وضعیت را یاد آوری شده است. بخصوص در دوران مکه انسانها بطور مادی و معنوی به کمک الله و تعالی احتیاج داشتن.و این حقیقت در سوره بقره به آیتی ۲۱۴/۲ “آیا گمان کرده اید که به بهشت داخل شوید بدون امتحاناتی که پیش از شما برگذشتگان آمده؟ که بر آنها رنج و سختیها رسید و همواره پریشان خاطر و هراسان بودند تا آنگاه که رسول و گروندگان با او گفتند؛ “بار خدایا کی مارا یاری می کنی؟” گفتند.” و به این شکل کمک می خواستند. کمک الله (ج) هم‌ دیری نمی کرد. در قرآن  بعضاً برای مسلمانان روحیه و حمایت کردن را مشاهده میکنیم . موضوع کمک های معنوی به قوم های گذشته در آیت ها بشکل قصه جا گرفته است‌‌. الله (ج) در آیتهای ذکر شده قبل از آنها پیغمبران و تابعین آنها زندگی و به مشکلات متفاوت همانند آنها روبرو شدن فقط کامیبان کسانی بودند  که  از  تار الله (ج)محکم گرفتند.

قرآن کریم برای انسانها که راه راست را پیدا کنند بعضاً در قصه ها جا داده است. قصه ها بر علاوه  دانستنی های بی بهائی تاریخی را در بر دارند که حدف اصلی آن برای انسانها در زیر چتر الله (ج)بودن را یاد آوری نموده واشتباه نیست که بگوییم برای عبرت گرفتن شان دروسی نیز گنجانده است. یکی از پیغمبران که قرآن از بیشتر نامبرده است حضرت موسی (ع) و قوم او است‌. الله عظیم الشأن به چندین جای از قرآن افتخار  از حضرت موسی (ع) یاد آور شده است‌. مثلاًدر سوره مریم ۵۱/۱۹. در آیتی چنین فرموده است “و یاد کن در کتاب خود شرح حال موسی را که او بنده ای برگزیده، یک رسول، یک پیغمبر بود” الله (ج) حضرت محمد(ص) از راهی متفاوتی برای پیروی ازروش پیامبران قبلی در موارد مختلف می بینیم که هشدار داده است. همچنان جملات مشابهی در مورد حضرت موسی(ع) وجود دارد. به این ترتیب الله(ج) حضرت محمد (ص) را به تعقیب راه و روش حضرت موسی(ع) امر نموده است. طوریکه الله (ج) حضرت موسی (ع) را ار همه مشکلات که با آن روبرو شده نجات داده و قومش را از بردگی صاحب عذت و شرف نمود. آنگاه خواسته های الله(ج) برآورده شود به همین شکل سرنوشت حضرت محمد (ص) و پیروانش نیز منتظرند‌. فقط بااین  وجود قصه ها در کنار این همه ویژگی ها که  تا امروز خیلی دقت نشده سعی کردیم یک قسمتی از آن را مورد مطالعه قرار بدهیم. در قرآن داستانهای که فرستاده شده مشاهده میشود حوادث/موازی بر شرایط رخ داده شده است. یعنی در قرآن قصه های گنجیده شده بشکل درست آمده، به واسطه نزول از واقعیت ها جدا نازل نشده است.بر عکس ما فکر میکنیم  در وقت نازل شدنشان  موازی بر وضعیت هم مومنان وهم غیر مومنان ، حال و حرکت هایشان ،دیدگاه ها و افکار آنها فرستاده شده است.به طور مثال در سالهای دشوار مکه سوره طه آب بر قلب مسلمان ها پاشیده میشود. همانطور که مشخص است سوره طه در اواسط سالهای مکه بعد از سوره مریم قبل از مسلمان شدن حضرت عمر(رض) نازل شده است. با در نظر داشت بوده  نزول سوره دیده میشود  که آن زمان به  حضرت محمد(ص)و پیروان او آزار اذیت افزایش یافته است. همانطور که از نظر تاریخی معلومات تاریخی میدانیم دشمنی با حضرت محمد (ص) حتی تصمیم به کشتن او گرفته و این وظیفه پیش از مسلمان شدن حضرت عمر به او داده شده بود . اوضاع مسلمانان تا آن حد دشوار بود که حضرت محمد (ص) دستان خود به آسمان بلند کرده و گفت “خدای من، این دین را با یکی از دو عمر قوت ببخش” التجا نمود در این مورد کسانی که بهترین نظریات را ارایه نموده در قرآن نهم مفسر مهم بقائی بود.او در تفسیر خود چنین بیان کرده است. حضرت موسی (ع) بخاطر آسانی کارهای خود و گسترش کار های درونی و کمک یکی از اعضای فامیلش از خداوند التجا نمود. حضرت محمد (ص) به همان شکل دعا نمود “ خدای من، با یکی از دو عمر این دین را قوت ببخش “ الله (ج) برای کمک در تبلیغ حضرت موس( ع) حضرت هارون را و به حضرت محمد(ص) حضرت عمر را داده است.

ما در این مقاله با توجه به زیر ما نکردن حد خود فقط آیاتی مربوط به حضرت موسی (ع) و قومش را برسی نمودیم. در عین زمان دیدیم که در قرآن، در مورد حضرت موسی(ع)به شکل گسترده به دست گرفته است شاید دلیل اصلی این امر مربوط به وضعیت یهودیان ان زمان می باشد به این حال، ما در تحقیقات خود فقط آیاتی که در مکه نازل شده است را برسی نمودیم. در طول مطالعات ما حضرت موسی (ع) و پیروان/مخالفان وئ،  حضرت محمد (ص) و تابعین / و مخالفین وئ را مقایسه و برسی نموده و ارتباط بین هر دو پیغمبر قوم آنها را تحقیق نمودیم.    

İslam Kahraman Bey’e Teşekkür

Bursa’da ikamet eden 4 çocuklu Ahıskalı bir anne vardır.

İkamet başvurusu için belgelerinin tercümesi için İslam Gahramanov‘ı önerdim.

Belgeleri almaya ve 350 tl borcunu vermeye giden Ahıskalı bacımıza “borcunuz yoktur” diyerek jest yapan İslam Gahramanov Bey’e huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum, Allah razı olsun. Sizin gibi insanlar sayesinde dünyamız var olmaktadır.